8 Ekim 2011 Cumartesi

İçimizdekiler

    Bu yazının belirli bi konusu yok. Sadece içimdekileri, içimde büyüyen sıkıntıları yazmak istiyorum. Başka türlü kurtulamıyoruz bazı dertlerimizden. İnsan büyüdükçe, zaman geçtikçe anlıyor insanları. İnsanları ona göre sınıflandırıyor. Bir sevdiğinden yakınından ummadığın şeyler, beklemediğin hareketler görünce hayal kırıklığına uğruyorsun. Üzülüyorsun, sinirleniyorsun, belki ağlıyorsun. Nasıl rahatlayabilceksen onu yapmaya çalışıyorsun. Kimileri içine atar hep susar ve ben bu blog denen icadı sırf bu yüzden seviyorum. Anladım ki hiçbir şeyi içine atmamak gerekiyor. Bence içine atmak kendine haksızlık etmektir. Paylaş abicim arkadaşlarınla, çeşitli internetteki hesaplarınla. Sadece içine atma.
    Hayal kırıklığına uğrarsın ama o ruh halinden çıkartan her zaman birileri vardır. Biri seni yıkarken, biri üst üste dizer. Bize zarar veren insanların belki de en büyük yararıdır bu. Gerçek dostluklar kazandırır. Tecrübeli biri olmamızı sağlar. Gelecekte saçma, boş insanlar çıkmayacak mı karşımıza? tabii ki çıkacaktır. Ama şimdiki yaptığımız hataları yapmıcaz. Fark o olcak ve kendimizi, ruh halimizi, duygularımızı daha iyi koruyacağız. Saçma ve boş kişiliklerin ruh halinizi alt üst etmesine izin vermeyin her ne olursa olsun. Çünkü hayatımız boyunca onlar hep olacaktır. Hangi yüzlerini tanıyacağınızı şaşırırsınız. Zaten çoğu insanların bir yaşanmışlıktan önce ve sonra olarak ikiye ayrılır kişilikleri. Size tavsiyem değişen yüzünü hatırlayın hep. Hatırlayın ki nefret edin. Hiçbir zaman beni üzen bir insanın iyi yönlerini hatırlamak istemem ve hatırlamayacağım da. O tüm yaşamım boyunca kötü bi kişi olarak kalacak.Pardon kişi demişim. Gerçekten çoğu insan öyle şeyleri hakediyor ki. Zaten hakettikleri değeri görüyorlardır muhtemelen. Görmeyedebilirler. Hakedecek bi değer olmazsa göremeyecekler. Yok işte napsın. Umarım güzel arkadaşlıklarınız olur. Ne diyim başka. Ama şunu söyleyebilirim ki en yakınlarınız bile ikiyüzlü çıkabiliyor. Gerçekten çıkıyor. Derler ya "oha falan oldum" heh! aynen öyle. Lan noluyo lan dersiniz. Ben yapamadım ama öyle bi şeyle karşılaşırsanız yapıştırı yapıştırıverin lafları lan. Acımayın olum. Ne acıyacaksın rezil olsun mal. Şuan çok mutluyum ha redbul içmiş gibiyim tamam abarttım. Ha bi de bunları yazarken berksan-unutamam dinliyordum. Berksan pek sevmem ama bu şarkısını çok sevdim. Siz de dinleyin ne duruyosunuz. Ne demiş berksan hazretleri, "ben hiç unutmadım, unutamam" salak ya böyle dersen zaten unutamazsın. Evet arkadaşlar bu yazımı berksan'a yazmıştım. berkSANA yazdım iyi oku. Oooooh esprimi de yaptım. Şimdi dolabı açıp boş boş bakıp odama gitmeyi planlıyorum. ve son olarak, düşünüyorum öyleyse varım. Hoşçakalın!!1111!!!birbir!

4 yorum: