5 Eylül 2011 Pazartesi

Yine ben konserdeyim...

    Yine ben konserdeyim, böyle konserden konsere atlıyorum hiç acımıyorum yani. Öyle bir hava var değil mi başlıkta. Yok yok senede bir kere gidiyorum konsere o da sanatçı abi gelirse. Bu seneki konseri Ogün Sanlısoy verdi. Hiç bi şarkısını da bilmiyorum ha, sadece "saydım". Bir de "büyüdük aniden"'in nakaratını biliyorum öyle de bir rezillik ki sormayın. Zaten çoğu kişi öyleydi. Herkesin kafasında: "şu saydım'ı bi söylese de mal gibi kalmiyim ortada, bu şarkının bitmesine ne kadar var ya? Oha hayvana bak tüm şarkılarını ezberlemiş. Bakma öyle ogün bilmiyorum işte."  Sahnenin önünde de öyle bir ağaç var ki hani git ye o dalları sinirden. Onun orda ne işi var lan. Gitmiş hemen kapmış yerini şerefsiz. Dalların arasından bakmaktan kendimi parmaklıklar ardında hissettim... Her neyse, dedik biz buraya oturmaya mı geldik? kalk kız ayol cavidan! Gittik sahnenin tam önüne herkes coşmuş böyle, hepsinin eli rock işareti, çığlıklar falan. O seste bi de bizim insanımızın yanındaki arkadaşa bir şey anlatma çabası vardır. Hiç usanmaz, anladın mı diye sorar cevap hayırsa tekrar anlatır. Konserden sonra seslerinin kısılmasının asıl nedeni budur zaten ama onlar hep çok şarkı söyledim olarak cevaplar. Yalan! yalan abi gevezeliğinden öyle olur o bilmez miyim ben? Bknz:
    -Hişş lan Ogün bana baktı sanki
    +neeee?
    -Ogün diyorum! bana baakkttııı!
    +..........
    -Allah belanı versin

      Bir de bizim konserlerde su sıçratma hastalığı vardır. Saçmalamayın olm konser sıçratmıyor! Konsere gelenler sıçratıyor. Mantıklı olsanıza az!? Şaka şaka. Eline su şişesi geçen açar ve öne doğru suyu sıçratır. Öndeki olan insanlar ise arkasına döner ve kimin attığına bakar. Sanki göreceksin. Suyu sıçratan çocuk elindeki su şişesini kaldırıp ben yaptım, ben yaptım diye işaret edicek di mi kendini? Hani bi de kafasına su gelince geri dönerken böyle artistçe bir bakış vardır, "kim ulan o biiip!?" bakışı. Bulursa onu yer! ciddi ciddi yer yani. Her neyse halkımızın uzun istekleri sonunda Ogün abimiz "saydım" ı çalıcam dedi. Aslında 10'a kadar sayıp konseri bitirseydi, cidden psikolojik sorunlarımız başlardı. Neyse ki yapmadı onu. Geldi bizim neşemiz tabi. Herkes balgamını falan çıkardı sesini düzeltti, eller rock işareti, saçlar sallanmaya hazır. Şarkı başladı ben de havaya gireyim dedim söylemeye başladım. Ama her 3 saniyede bir kafama bir el değiyor yanlışlıkla. Arkama dönüp bakıyorum, kız hiç takmıyor. Telli bi şey, İT! Biraz öne gidip öyle eğlendim ben de. Aslında oturup ağlamak vardı da kimsenin takmayacağını bildiğim için şey etmedim. Şaka şaka ezilirdim lan hepsi çekirge gibi zıplıyordu. Sonra konser bitti. Bu yani nolcaktı başka? Bitmeyecek mi sanıyordunuz? Her şey nasıl başladıysa öyle biter arkadaşlar. Böyle de edebiyat yaparım. Aaaaağğğhhhh çok havalıyım. Neyse şaka maka ben şu sözlerle bu yazımı bitirmek istiyorum.
 
     "Çekirgeyi salıverdim, çayıra çayıra"

2 yorum: